Oğul

Vurayım kendimi dağlar başına
Karışayım Kurdu ile Kuşuna
Bu nasıl dert imiş geldi Başıma
Beni Bu canımdan bezdirdin Oğul

Beyhude geçirdin bunca zamanı
Dinlemedin gitti ahtı amanı
Kastın bilmem bedendeki cana mı
Yine Bu Günlerde azdırdın oğul

Hemi Beni Üzdün hemi Anneni
Her Derdine Siper ettim sinemi
Kaybettin mi sen akıl sermayeni
Beni Diyar Diyar gezdirdin oğul

Niksar Ovası

Yeşile büründü Niksar Ovası
Ağacı bin güzel dalı bin güzel
Ararsan buradadır insanın hası
Sohbeti bin güzel hali bin güzel
*
Rengarenk çiçek açtı ağaçlar
Cıvıl cıvıl öter güzelim kuşlar
Gök kuşağı gibi karşı yamaçlar
Ovası bin güzel dağı bin güzel
*
Görün buraları gelip geçmeden
Serin sularını için çeşmeden
Türlü sebze meyve gelir bahçeden
Pazarı bin güzel Hali bin güzel
*
Bir türkü söyledim içten firgatlı
Üzümü meyvesi baldan da tatlı
Bu Şair nerdendir dersen Tokatlı
Kulebi bin güzel Çamlıbelli bin güzel

Nerelerdesin?

Gün doğdu güneş battı
Hala göremedim nerelerdesin?
Gece bitti şafak attı
Hala bulamadım nerelerdesin?

Yüreğime korlar düştü
Bak saçıma karlar düştü
Aha ömrüm geldi geçti
Hala aramadın nerelerdesin?

Sen en yüce değer idin
Çamlıbel ‘i sever idin
Ölürüm ayrılmam der idin
Hala sevemedim nerelerdesin?

Mezarımın Baştaşına

Mezarımın baş taşına
Ağlamazsan gelme sakın
Vücudum toprak olunca
Yine başka sevme sakın

Sen saldın beni bu derde
Gönlünü verme namerde
Buluşmamız bil mahşerde
Sen sözünden dönme sakın

Sanadır canım bu sözüm
Düşünürsün uzun uzun
Tutmasa da iki dizin
Anılardan silme sakın